Denizli'nin Bekilli ilçesinde 12 Aralık 1939'da doğan Donbaz, ilköğrenimini tamamladıktan sonra 1958 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sümeroloji Bölümüne burslu olarak kaydoldu. Bu bölümün tek öğrencisi olarak 1962 yılında mezun oldu ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde göreve başladı.
Akad Dilleri ve Sümerce
Donbaz, Akad dilinin en önemli lehçeleri olan Asurca ve Babilce hakkında bilgi verdi. "Asiriyolog" olarak tanımlanabileceğini belirten Donbaz, Akadca'nın bir lehçesi olan Asurca'nın önemini vurguladı. Sümerce ve Akadca'nın birlikte öğrenilmesinin gerekliliğini vurgulayan Donbaz, "Sümerce'de bir hece bir kelimeye tekabül eder," diyerek dilin yapısının kavramsal anlamlarını nasıl belirlediğini açıkladı.
Donbaz, Sümerce'nin her hecesinin bir kelimeye tekabül ettiğini ve örnek olarak 'mayi' kelimesinin 'sıvı' anlamında kullanıldığını belirtti. Ayrıca, bu dillerin yapılarını anlamak için, her hecenin kavram değerinin bilinmesi gerektiğini ifade etti.
Ölü Diller ve Tarihin Aydınlatılması
Donbaz, "Ölü dil" kavramının, konuşulması durdurulmuş ve sadece yazılı kaynaklarda var olan diller için kullanıldığını açıkladı. Hititçede Palaca, Hurrice, Sümerce ve Akadca kelimelerin yer aldığını belirten Donbaz, bu dillerin doğrulanmasının zor olduğunu ve alanda bazı tartışmaların bulunduğunu söyledi.
Kariyer ve Katkıları
Veysel Donbaz'ın meslek hayatı boyunca gerçekleştirdiği önemli projeler ve katkılar, onun alanındaki uzmanlığını ortaya koymaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde 43 yıl boyunca çalışmış ve bu süre zarfında 60 bin tabletin envanterini yapmıştır. 1987'de Türkiye'ye getirilen 7 bin 500 Boğazköy tabletinin getirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, Türkiye'yi ziyaret eden yabancı bakan ve devlet başkanlarına rehberlik etmiş, çeşitli müzelerde ve koleksiyonlarda bulunan tabletleri yayına hazırlamıştır.
Çivi Yazılarını Okuyan Donbaz, İstediği Değeri Göremedi
Donbaz, 200'e yakın makale yayımlamış ve 15'ten fazla kitapta imzası bulunmaktadır. 2016'da yayımlanan "Bin Kral Bin Anı, Bir Sümeroloğun Anıları" kitabında meslek hayatını detaylı bir şekilde anlatmıştır. Ne yazık ki, Türkiye'de yeterli değeri görmediğini belirten Donbaz, "Türkiye'den kaçırılan 9.000 kadar tarihi eseri yurda getirdim, havalimanında beni karşılayan bir kişi bile olmadı," şeklinde bir eleştiride bulunmuştur.
Donbaz, çivi yazısıyla yazılmış 10 bine yakın kil tableti okumuş ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri bünyesindeki Eski Şark Eserleri Müzesi'nin tablet arşivinin şefliğini yapmıştır. Yıllar süren emek ve katkıları, onun tarihsel ve kültürel mirası koruma çabalarını gözler önüne sermektedir.