Aspirin, Felix Hoffmann tarafından 1897 yılında geliştirilen ve dünyanın en ünlü ilaçlarından biridir. Başlangıçta ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan bu ilaç, son 40 yıldır kalp damar hastalıklarında koruyucu etkisiyle de bilinmektedir.
Kalp Damar Hastalıklarına Karşı Korunma
Kalp damar hastalıkları genellikle ateroskleroz adı verilen damar sertliği sonucu gelişir ve yaşam tarzıyla doğrudan ilişkilidir. Düzenli egzersiz yapmamak, kötü beslenme alışkanlıkları, obezite ve sigara kullanımı gibi faktörler, bu hastalıkların gelişiminde önemli rol oynar. Sadece kan sulandırıcı ilaçlar kullanarak bu hastalıklardan korunmak mümkün değildir.
Aspirin'in Faydaları
Aspirin'in kalp krizi üzerindeki olumlu etkileri ilk olarak 1974 yılında ortaya konmuştur. Yapılan klinik çalışmalar, kalp damar hastalığı olan veya geçmişte kalp krizi geçirmiş bireylerde, aspirinin tekrarlayan olayları önlemede etkili olduğunu göstermiştir. Özellikle düşük doz aspirin kullanımı, damar hastalığından kaynaklanan ölüm riskinde %15 azalma sağlayabilirken, öldürücü olmayan kalp krizi ve inme riskini %33 oranında düşürebilir.
Riskler ve Yan Etkiler
Ancak, sağlıklı bireylerde aspirinin koruyucu etkisi bu kadar belirgin değildir. Aspirin kullanımıyla ilişkilendirilen başlıca yan etki kanamadır. Özellikle mide-barsak kanamaları yaygındır ve bazı durumlarda hayati tehlike oluşturabilir. Aspirinin kanama riski en yüksek olan gruplar ise daha önce mide ülseri veya kanama geçirmiş olanlar, 60 yaş üzerindeki bireyler, yüksek dozda ilaç kullananlar ve ek kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanılan hastalardır.
Aspirin Kullanımı Kimlere Tavsiye Edilir?
Koroner damar hastalığı olan ve aspirin kullanımına engel bir durumu olmayan tüm hastalar için düşük doz aspirin ömür boyu önerilir. Günde 75-100 mg doz, koruyucu etki için yeterli kabul edilirken, daha yüksek dozlarda yarar artışı sağlanmadan kanama riski artabilir. Kalp damar hastalığı riski düşük olan ve herhangi bir koroner olay geçirmemiş bireylerde ise aspirin kullanımı önerilmez.
Kanser Üzerindeki Etkileri
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, düşük doz aspirin kullanımının kalın barsak kanseri, kadın rahim kanserleri ve bazı diğer kanser türlerinin görülme sıklığını azaltabileceğini göstermiştir. Ancak, aspirinin kanserden koruyucu olarak kullanımıyla ilgili net tavsiyeler henüz belirlenmemiştir.
Sonuç olarak, aspirin gibi herhangi bir ilacın kullanımı konusunda karar verirken, mutlaka bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Herkesin sağlık durumu farklı olduğundan, bireysel olarak alınacak kararlar önem arz etmektedir.