Batı Nil Virüsü, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir hastalıktır ve mevsimsel olarak ortaya çıkar. Hastalık, ilk kez 1937 yılında Uganda'nın Batı Nil bölgesinde bir kadında görülmüştür. Son 50 yıl içinde insanlarda sıkça rastlanan bu virüs, doğada sivrisinekler ve kuşlar arasında bir bulaşım döngüsü izler. Sivrisinekler, virüsü taşıyan kuşların kanını emerek enfekte olurken, bu virüs birkaç gün boyunca kuş kanında dolaşabilir. Sivrisineğin tükürük bezlerine giren virüs, insanlara ve diğer hayvanlara geçebilir.
İklim Değişikliğinin Etkisi
Uzmanlar, sıcak hava dalgaları, sel gibi aşırı hava olaylarının sıklığının artması ve yaz mevsiminin ısınıp süresinin uzamasının sivrisinekler için daha elverişli koşullar oluşturduğunu belirtiyor. Bu koşullar, Batı Nil Virüsü'nün yayılmasını destekleyebilir. Avrupa Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) 22 Ağustos'ta Batı Nil Virüsü vakalarının 2024 yılı itibarıyla Avusturya, Hırvatistan, Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Romanya, Sırbistan ve İspanya olmak üzere 9 ülkede görüldüğünü açıkladı. Avrupa'da yıl başından beri 69 kişi enfekte olmuş ve 8 kişi hayatını kaybetmiştir.
Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri
Batı Nil Virüsü, insanların yaklaşık %80'inde belirti göstermeyebilir. Virüsün bulaştığı kişilerin %20'sinde Batı Nil ateşi görülür; belirtiler arasında ateş, baş ağrısı, yorgunluk, vücut ağrıları, mide bulantısı, kusma ve nadiren döküntü ve lenf bezlerinde şişlik bulunur. Enfekte olan her 150 kişiden birinde hastalık daha ağır seyredebilir, bu vakalarda koma ve felç gibi semptomlar görülebilir. Ağır hastalık genellikle 50 yaş üstü ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde daha sık rastlanır.
Şu anda Batı Nil Virüsü için spesifik bir tedavi ya da aşı bulunmamaktadır. Tedavi, genellikle hastanede solunum desteği ve diğer komplikasyonların yönetimi ile sınırlıdır. Enfekte kişilere destek sağlanırken, hastalığın önlenmesi için farkındalık ve eğitim önemlidir.
Korunma Yöntemleri
Sivrisineklerden korunmak için sineklikler, spreyler, klimalı odalarda uyumak ve vücudun açık bölgelerini kapatan kıyafetler giymek önerilmektedir. Ayrıca, hasta hayvanlarla temas sırasında eldiven kullanmak gibi önlemler de önemlidir. Hastalığın görüldüğü bölgelerde sivrisinek türlerinin izlenmesi ve kontrol edilmesi, enfeksiyonun yayılmasını önlemek adına kritik bir adımdır.
Kaynak: Haber Merkezi